Vücudumuzu Çevreleyen Kılcal Damarlar

Vücudumuzu Çevreleyen Kılcal Damarlar

Vücudumuzu Çevreleyen Kılcal Damarlar

İnsan anatomisi gerçekten mucizevî bir yapı ve vücudumuzu çevreleyen kılcal damarlar ile diğer tüm damar sisteminin uç uca eklenmesi durumunda dünyanın çevresini 2,5 kez dolaşacak uzunlukta. Ortalama 96.000 kilometre uzunluğundaki bu devasa sistemin bir insan vücudu içerisine sığmış olması gerçekten inanılması güç bir veri. Aynı zamanda (kapi) olarak da adlandırılan kılcal damarların her birinin kalınlığı 0,150 mm ile 0,007 mm  arasında değişen bir çapa sahip. Bütün dokuların en uç noktasına kadar ulaşabilen bu yapı aynı zamanda toplar ve atardamarları birleştiren bir özellik göstermesi bakımından hayati önem taşıyor. Dışarıdan bakıldığında bile bazı bölgelerde rahatça gözlenebilen kılcal damarlar vücudumuzdaki en ufak deformasyona karşı ilk tepkiyi veren reaksiyonu yani kanamayı gerçekleştiriyor.

Vücudumuzun Enerjisini Kılcal Damarlara Borçluyuz

Karmaşık ve komple bir yapı içerisinde son derece küçük bir yer kaplamasına rağmen vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besinleri kan içerisinden alarak buradan dokulara aktaran kılcal damarlar, bunun tam tersi dokuların içerisinde bulunan zararlı maddeleri kana aktardıktan sonra böbreklerimiz yoluyla dışarı atılmasını sağlıyor. Oldukça ince kılcal damar duvarlarının geçirgen olma özelliği sayesinde kan ve dokular arasındaki besin ve zararlı madde transferini kılcal damarlarımız sağlıyor.  İhtiyaç duyulan tüm enerjiyi kılcal damarlar yoluyla elde eden vücudumuz onlar bu önemli görevi yürütmemiş olsalardı birkaç dakika bile yaşama şansı bulamazdı. Dolayısıyla kılcal damarlarda meydana gelebilecek bir sorun bütün vücudun son derece olumsuz şekilde etkilenmesine neden olacağını söylememiz yanlış bir ifade olmayacaktır.

Vücudumuz Her Organına Oksijeni Kılcal Damar Sistemi Ulaştırıyor

Elbette kılcal damarların hayati fonksiyonları bunlarla sınırlı değildir. En ücra köşeye bile oksijen taşıyan kılcal damar sistemi on binlerce kilometrelik bir yolu sürekli dolaşarak vücudun dengesini yerinde tutuyor. Bu noktada akla şöyle bir soru gelebilir. Kılcal damarlar dokulara besin aktarırken nasıl oluyor da aynı dokulardan zararlı maddeleri alarak kana karıştırıyor? Hemen cevaplayalım; aslında bu transfere kılcal damarların yapısı karar vermiyor, tam aksine bu işlevin nasıl olması gerektiğine dokular karar veriyor. Doku sistemini bünyesinde barındırdığı zararlı maddeleri önünden geçen bir nehire bırakır gibi bırakarak aynı zamanda bu nehirden geçiş yapan oksijen, su ve lipit (organik yağlar) tarzında ihtiyacı olan maddeleri aldığı bir sisteme benzetebilirsiniz.

Paylaş:

Ömer Uluç

Matematik Öğretmeni / Gaziemir, İzmir-Türkiye
Erkek - 30 Yaşında